Bahçeli aylardır bütün siyasi gücünü geçmişini ve partisini ortaya koyarak af çıkarılması için uğraşıyor. Aslında Bahçeli’nin af çok umurunda değil, eğer Alaaddin Çakıcı 2016 yılında ki denetimli serbestlik yani yarı af KHK’sı ile tıpkı Sedat Peker gibi özgür kalsaydı Bahçeli af ile hiç uğraşmayacaktı.
Çakıcıya özel bir af da çıkamayacağı için böyle bir af-kader mahkumları tezgahı hazırladı. Tezgah güzeldi ancak Erdoğan’a karşı pek işe yaramadı.
Erdoğan çok kindar birisidir, daha önce Alaaddin Çakıcı Erdoğan’a mektuplar yazmış ve sert bir dilde Erdoğan’ı hedef almıştı. “AZRAİL OLSAN SENDEN ŞEFAAT DİLENMEM” diyerek açık Erdoğan’a karşı biat etmediğini boyun eğmediğini herkese ilan etmişti.
Erdoğan kendisine karşı yapılan bu tavrı unutmamış ve Çakıcıyı İTTİFAKI YIKMAK pahasına dahi olsa salıvermedi. Oysa aynı Erdoğan SEDAT PEKER ile yan yana gelmiş salıverilmesinde de bir sıkıntı çıkarmamıştı. Çünkü Peker Erdoğan’a BİAT etmiş boyun eğmişti. Çıkar çıkmaz zaten Erdoğan’ı başkan yapacağız diye açıklamalar da yaptı.
Eğer ÇAKICI cb Erdoğan’a biat etseydi zaten 2 sene önce çıkmıştı hapishaneden ve af mevzusu da hiç olmayacaktı. Erdoğan adeta kinim dinimdir sözünün canlı bir örneği. Kin gütme konusunda onunla kimse boy ölçüşemez.
Erdoğan Bahçeli ile yolu ayırdıktan sonra KÜRTLERE yaklaşacaktır. Yada zaten Kürtlere yaklaşmak için af olayına yanaşmamış ve Bahçeliye köprüleri attırmış bir taşla 2 kuş vurma peşine koşmuş da olabilir.
Neticede milli biziz dedikleri cumhur ittifakları fiilen bitmiş durumda, bundan sonra eskisi gibi olmayacaktır ve Bahçeli Erdoğan’a karşı kozlarını oynamaya başlarsa mecliste azınlık olan akp’nin durumu iyice zora girecektir.
Erdoğan başkan ancak AKP tek başına meclis çoğunluğuna sahip değil. Rüzgarın tersine esmesi artık an meselesi.